MESANEDEN ÜRETERLERE İDRAR KAÇAĞI
Böbreklerde oluşan idrar üreterler yoluyla (böbreklerle-torba arası kanal) mesaneye (idrar torbası) gelir.Mesane yeterli doluma ulaşınca da işeme ile dışarı
atılır.
Normal anatomik yapı işeme esnasında idrarı dışarı atarken
aynı idrarın geriye üreterlere dönmesine izin vermez.
Bu da işeme anında mesanede oluşan yüksek basınçtan , birde
mesanedeki idrar mikrop taşıyorsa böbrekleri o mikroplardan korumak içindir.
Enfekte (mikroplu
idrarın) üreter yoluyla geriye kaçması böbrek parankiminin (süzme fonksiyonu yapan bölge) zedelenmesine (skarlaşmasına), süzme fonksiyonlarının
bozularak böbrek hasarı oluşmasına yol açar. Zedelenen böbrek hücreleri
yenilenemeyeceği için gelecekte böbrek
yetmezliği, diyalize girme, böbrek
nakli bekleme gibi çok dramatik tabloların gelişmesi ile sonlanır.
Bu arada idrarın
steril olduğu durumlarda reflünün böbrekte önemli bir hasar yapmadığını da
söyleyebiliriz.
Ancak ! Enfeksiyon olmasa da mesanedeki yüksek hidrostatik
basıncın üreterler ve böbrek pelvisine yaptığı
kötü etki ile hidroüreter ve
hidronefroz(idrar yollarının ve böbreğin idrarla dolu olarak süzme
fonksiyonunu gören parankim bölgesi aleyhine genişlemesi) ile sonuçlanma
olabilir.
Mesane; herhangi bir
yolla ulaşan mikropların üremesi için uygun bir ortamdır.
Buna karşı vücut koruyucu sistemler geliştirmiştir. En
önemlisi mesanenin periyodik olarak ve tam boşalmasıdır. Böylece mikropların
tamamına yakını dışarı atılır. Tam
boşalamayan mesanede rezidü
(artık-bakiye) idrar kalması ve volümün artması ile mikroplar tam atılmaz
mesanedeki enfekte idrar her işemede üretere kaçar ve enfeksiyon giderek böbreğe yayılır.
Başlangıçta üreter genişleyerek mesane yüksek basıncının
kötü etkisinden böbreği bir süre korur. Sonrada bu genişleme böbreğe yayılarak
hidronefroz ve böbrek parankiminde skar
(nedbe) oluşumu ve böbrek yetmezliğine götürür.
Reflü de esas neden; üreterin mesane kasları içinde seyrettiği
tünelin kısa olması ve geri kaçmayı önleyen mekanizmanın yetersizliğidir.
Tanı erken konur ve
uygun tedaviler uygulanırsa idrarın sterilize edilmesi ile böbrek
zedelenmesinin önlenebileceği ve çocuğun gelişimi ile birlikte mevcut reflünün
büyük ölçüde kendiliğinden düzelebileceği bilinmektedir. Ancak! Bir yaş
altındaki reflülerde kendiliğinden düzelme daha azdır.
TEDAVİ PROTOKOLLERİ
enfeksiyonu yok etme, idrarı sterilize etme, esasına dayanmaktadır.
İdrarın sadece üretere az miktarda kaçmasından böbrekte hidronefroz oluşturacak kadar yoğun
olan kaçaklar 1 den 5 e kadar derecelendirilir. Özellikle küçük dereceli
olanlar tıbbi tedavi ile izlenir. Uzun
süreli izlenen ve tedavi ile
düzelme olmayanlarda cerrahi tedavi uygulanır.
Hastalığın belirtileri idrar yolu enfeksiyonunun genel
belirtileridir (bel ağrısı, piyüri, ateş vs…).
Dikkatli anneler
çocuklarının idrarının bulanık ve kokulu olduğu şikayeti ile başvururlar.
İdrar yolu enfeksiyonu tedavi sonucu sessiz ve belirtisiz
tekrarlarla karşımıza çıkabilir. Bu nedenle Hastalara tedavi sonrası 3-6 ay
kadar koruyucu tedavi uygulamalı sonrada en az 1-2 yıl yakından izlenmelidir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder