27.4.15

B İ T L E N M E


Kan emici parazitler olan bitler; Baş, vücut, kasık bitleri olarak üç gruptur.
Vücut biti kötü hijyen koşullarında, kasık biti cinsel yolla bulaşma sonrası görülür.

Bu 3 bölgeye yerleşen parazitler ayrı cins olsalar da ( baş ve gövde bitleri aynı cinsin değişik tipleridir.) birbirleriyle çiftleşirler ancak farklı türlerde beslenirler
.
Baş bitleri her yaşta her sosyo ekonomik grupta görülebilirler. Ancak; okul çağındaki çocuklarda (kızlarda daha çok) çok sık rastlandığından yazı konusu yapılmıştır.

Baş bitleri; altı bacaklı çıplak gözle görülebilen kanatsız açık veya koyu gri renkte konağın kanını emerek beslenen 2-4 mm boyunda böceklerdir.
Bu böcekler pire gibi atlayamaz, uçamaz, vektör (aracı) olarak evcil hayvanları kullanamaz.

Bulaşma; en yaygın olarak baştan başa ve en çok şapka, fırça, tarakların müşterek kullanımı ile olur.
Enfeksiyon en fazla ense, kulaklar ve şakaları tutar.
Bitler kan emerken tükürükleri ve dışkılarına karşı oluşan deri duyarlılığı ile şiddetli kaşıntı yaratırlar.
Kan emerken hastalık taşıyıcısı olmaları yanında kaşıntı sorunu saç kökü iltihapları ve benzeri deri lezyonlarına sebep olurlar
.
Vücut bitleri ise özellikle geceleri oluşan şiddetli kaşınma sonucu deride sıyrılmalar ile kendini gösterir. Bu bitler vücutta değil çamaşırların dikiş yerlerine yerleşerek ürerler.

Kasık bitleri ise kasık bölgesinde kaşıntı sonra mavi-siyah lekeler oluştururlar.
Kasık biti taşıyan annenin yeni doğan bebeğinde kirpik ve kaşlarında görülebilirler.
Baş bitleri bulaşmadan sonra 1,5-2 ay hiçbir belirti vermeyebilirler.

Bit yumurtaları 0.5-1 mmlik noktacıklardır saç kepeğine benzerler ancak; farklı olarak kepekler saçtan kolayca düşerken bunlar saça sıkıca tutunurlar, saç gövdesi boyunca hareket etmezler ve daha çok saçın deriye yakın kısımlarında bulunurlar
.
Yumurtalar et renginde de olduğundan görünmezler yavru yumurtadan çıkınca (10 gün sonra) boş yumurta kabuğu (oval grimsi kapsül) Sirkeler görülür.
Ölü sirkeler aylarca saçlı deride kalabilirler ve aktif enfeksiyon değillerdir. Görülmeleri tedavi edilmemiş izlenimi yaratabilirler. Oysa ki aktif enfeksiyon sadece saçlı organizma veya saçın kafa derisine yakın bölgesinde tutunmuş yeni yumurtalar varsa söz konusu olur.

TEDAVİ İÇİN: Tüm aile bireyleri ilaçlanmalıdır. Ayrıca, şapka, havlu, yastık kılıfları yıkanıp kurutulup ütülenmeli fırça ve taraklar 15-20 dk çok sıcak su ve sabun ile yıkanıp çamaşır suyu veya alkolde 15 dk bekletilip ikinci kez yıkanmalı saç tellerimizin dökülebileceği yerler elektrik süpürgesine tutulmalı giysiler kaynatılıp ütülenmelidir.

Bitleri yok etmek için çok çeşitli ilaçlar olmakla birlikte en uygun olan tüm aile bireylerine doğal veya sentetik permetrinli şampuanların kullanılmasıdır. ilaç bir hafta ara ile 2 kez saçlı deriye uygulama sonrası 5-10  dakika saçlı deride kalmasından sonra durulama yapılarak uygulanır.
Sirkeler için bire bir oranında su ve üzüm sirkesi veya başka bir sirke karışımından 15 dakika saçlara friksiyon yapıp, başın bir bone veya havlu ile örtülmesi sonra da sık dişli bir tarak ile taranması gerekir.


16.4.15

ÖPÜCÜK HASTALIĞI

                          

ENFEKSİYOZ-MONONÜKLEOZ

Epstein Barr virüsü 1964’te Burkitt lenfomalı hastaların, biyopsi örneklerinde fark edilip tanımlanmıştır.
Herpes virüs grubundadır 1967 yılında enfeksiyöz mononükleoz (E.P.V) oluşumundaki rolü bulunmuştur.
E.P.V  Enfeksiyonu asemtomatik (belirtisiz) enfeksiyondan, ölümcül, lenfoproliferatif hastalığa kadar değişkenlik gösterir. En çok enfeksiyöz mononükleoz etkeni olarak görülür. Bunun dışında Burkitt lenfoma, Hodgkin lenfoma, Nasofarengial  Kanser, Proliferatif immün yetersizlik gibi çeşitli hastalıkların oluşumunda rol oynar.
E.P.V enfeksiyonu erken çocukluktan itibaren tüm topluluklarda yaygındır. Gelişmekte olan ülkelerde 2 yaşın üzerinde olan çocuklarda %90 seropozitiflik (alınmış mikroba karşı antikor cevabı) , gelişmiş toplumlarda da %25-40 seropozitiflik tespit edilmiştir.
Virüs yılın her mevsiminde her iki cinste eşit sıklıkta görülür. Seropozitiflik tüm toplumlarda yaşla birlikte artar. Hemen hemen tüm erişkinlerde antikor pozitifliği oluşur.
İnsanlar virüsün bilinen tek rezervuarıdır. Virüs ağız ve boğaz salgıları ile atılır.

 Öpüşme ile veya virüsün bulaştığı cisimlerin ağza teması ile daha nadiren de kan ve doku nakli yolu ile bulaşır.

Ağızdan alınan virüs; boğazda lenfoid dokuda aktif olarak çoğalır. 1-1,5 aylık kuluçka dönemi boyunca tüm lenfoid sisteme yayılır.


 ( ÖPÜCÜK )   ENFEKSİYOZ MONONÜKLEOZ HASTALIĞININ  SEYRİ
ÖPÜCÜK HASTALIĞI, MONOSİTER ANJİN, GLANDÜLER ATEŞ, UKDE HUMMASI isimleri ile de anılan bu hastalığın etkeni Epstein Barr (E.P.V ) virüsüdür
.
HASTALIK; yılın her mevsiminde her iki cinste eşit olarak görülür.
Erken çocukluktan itibaren tüm toplumlarda yaygındır. Kuluçka süresi 1-2 aydır. Ancak kan nakli ile bulaşma da ve çocuklarda çok daha kısa olur.
1-2 Gün süren ön belirtilerden sonra; Ateş, boğaz ağrısı, lenf bezlerinde şişme, boğazda kızarıklık, bademciklerde büyüme ile birlikte (hastaların üçte birinde) üzerlerinde kirli beyaz iltihap plağı, ağız içinde koyu kırmızı lekeler (enantem) ve ağız kokusu gelişir.
Bu tablo streptokoksik boğaz enfeksiyonları  ile karışabilir
.
Genellikle;  en çok ön ve daha az sıklıkta arka lenf düğümleri büyür. Bunlar; sert, ayrı ayrı hafif veya orta derecede hassastırlar.
Bazen birinci haftanın sonunda tüm vücud lenf bezlerinde büyüme de olabilir.
2 yaş altındaki çocuklarda, bağışıklık sistemi çok güçlü olanlarda bu klinik bulgular oluşmayabilir.

Özellikle 2-3. haftalarda hastaların %50 sinde dalak, %10 unda karaciğer büyüklüğü, göz çevresinde ödem oluşabilir. Ayrıca hastaların çoğunda tüm ciltte döküntü vardır.
Bu döküntüler ampisilin grubu ilaç kullanımında çok artar
.
ATEŞ: Genellikle öğleden sonraları yükselir. 39-40,5 derece  arası değişkendir. Ortalama 10 gün bazen haftalarca sürebilir.

Hastalığın ağır seyrettiği bağışıklığı düşük kişilerde, kalp, akciğer, beyin, böbrek, kan sistemlerini tutan ölümcül komplikasyonlar  olabilir.  Bazen de özellikle erişkinlerde kronik enfeksiyon tablosu ile karşımıza çıkabilir.
Ölüm çok nadirdir dalak yırtılması ve çok ağır komplikasyonlar gelişirse olur.

TANI: Klinik tablo yanında hastalığın 2 . haftasında mononükleer hücre artısı ile birlikte beyaz kan hücrelerinin (lökositler) çoğalması (bunların %10undan fazlası atipik lenfositlerdir.) saptanır.
Heterofil antikor testi Paul Bunnel veya daha pratik olan monospot testi yapılır.
5 yaşından büyük çocukların %90 ında monospot testi pozitif çıkar.

Heterofil antikor testinin negatif çıktığı olgularda E.P.V ye özgü antikorlara (antiVCA IgM gibi) bakılması gerekir
Tüm dünya ülkelerinde; özellikle gelişmekte olan toplumlarda %90, gelişmiş toplumlarda insanların %25-40 ında geçirilmiş hastalığa ait deliller saptanır
.
Yani; toplum çoğunluğunun geçirdiği bir hastalıktır
.
Hastalığı alan kişi virüsten tamamen arınamaz virüs 1-1,5 yıl boğaz salgıları ve kandan izole edilebilir.
Hastalığı geçirenlerde ömür boyu bağışıklık gelişir.

TEDAVİ : Özel bir ilacı yoktur. Normalde 2-3 haftada kendiliğinden iyileşir. İstirahat, destek tedavisi, ateş düşürücüler- ağrı kesiciler, çok özel hallerde kortikosteroidlerden yararlanılabilinir.

İZOLASYON: Çocukların 2 hafta okuldan uzak tutulması, istirahat, özelliklede dalak büyümesi olanlarda dalak küçülene kadar temas sporlarından uzak tutulması önerilir.