ÇİNKO
Vücudun biyolojik sıvıları içinde çok az miktarda bulunduğu
için; eser element olarak anılır. Ancak! Bitkiler, hayvanlar ve insanlar için;
mutlak gereklidir.
Metabolizmada rol alan birçok (yüzlerce) enzimin çinkoya
gereksinimi vardır. Eksikliği halinde bu enzimlerin fonksiyonları bozulur.
Çinko eksikliğinin belirtilerini eksikliğinin derecesine
göre sıralarsak;
Kilo kaybı, gelişme geriliği, kuru ve pürtüklü cilt,
iştahsızlık, zihinsel durgunluk, yara iyileşmesinin gecikmesi, tat duyusunun
bozulması, sexsüel gerilik, deride yaralar, saç dökülmesi, ishal, kilo kaybı,
ruhsal değişimler, sık tekrarlayan enfeksiyonlar, karanlığa uyum bozukluğu
sayılabilir.
Cild değişiklikleri; eksikliğin derecesine göre kuruluk ve
pürtüklenmeden, el ve ayak uçlarında, ağız çevresinde, anüs ve genital bölgede
ilerleyici, içi su dolu yaralara kadar farklı şekillerde görülür. Bazen
bunların yanında tırnak değişiklikleri ve saç dökülmesi de olur.
Çinko yediğimiz birçok besinde vardır. Ancak ! bulunduğu
foruma göre biyolojik yararlanma farklılıkları gösterir. Diyetteki çinkonun
%20-30’u emilebilmektedir. Tahıl ağırlıklı beslenmelerde diyetteki demir ve
çinkoyu bağlayıp, emilmelerini engelleyen fitatlar nedeni ile çinko alımı
azalır ve eksiklik oluşur.
Köylerde mayalama işlemi yapılmadan pişirilen yufka ekmek
tüketimi fazladır. (Maya işlemi; undaki çinko, demir ve kalsiyum emilimini
engelleyen fitatları azaltır.) Mayalanmamış ekmek tüketiminde çinko eksikliği
oluşur.
Anormal iştah veya iştah sapıklığı (pica sendromu) ağır kansızlık, karaciğer, dalak büyüklüğü, solukluk, toprak yeme alışkanlığı ile seyreder. Bu hastalarda demir eksikliği kadar çinko eksikliği de oluşur. Genetik bir hastalık olan Aerodermatitis Enteropatica’ da çinko eksikliği ile seyreder.
Anormal iştah veya iştah sapıklığı (pica sendromu) ağır kansızlık, karaciğer, dalak büyüklüğü, solukluk, toprak yeme alışkanlığı ile seyreder. Bu hastalarda demir eksikliği kadar çinko eksikliği de oluşur. Genetik bir hastalık olan Aerodermatitis Enteropatica’ da çinko eksikliği ile seyreder.
Geçmiş yıllarda bazı hazır çocuk mamalarında da çinko oranı
az bulunmuş çinko yoğunluğunun arttırılması ile; erkek bebeklerde büyümenin
hızlandığı görülmüş, kızlarda aynı sonuç alınamamıştır. (Walrevens and Hambidge
1976)
Gebelikte çinko gereksinimi artar. Eksiklik olursa; tat duyusu
azalır, gebelik süresi uzar, uterus kanamaları artar özellikle beyin sinir
sistemi doğumsal anomalileri oranı yükselir. Bu nedenle gebelere çinko oranı
yüksek bir diyet önerilir.
Çölyak hastalığında özel çölyak diyeti ve ilaçlara cevap
alınamayan durumlarda çinko tedavisi ile iyileşme olabilmektedir.
ÇİNKO EKSİKLİĞİ OLUŞUMU
Diyetle yeterli kadar alınmaması, uzun süreli aşırı alkol
tüketimi, uzun süreli ishalle seyreden barsak emilim bozukluklarında orak
hücreli anemi hastalığı varlığında pica ve Aerodermatitis Enteropatica hastalığının varlığında eksiklik oluşur.
Günümüzde çinko preparatları besin desteği olarak yoğun bir
şekilde tıbbi kullanıma sunulmakta. Normal beslenen kentli çocuk ve
erişkinlerde çinkonun ilave olarak alınması bu kadar gereklimidir sorusunu akla
getirmektedir.
Yediğimiz et, karaciğer, yumurta, deniz ürünleri (özellikle
istiridye), balıklar, süt, yağlı tohumlar, kuru baklagiller, çikolata zengin
çinko kaynaklarıdır.
Günlük çinko gereksinimi bebeklerde 3-5 mg, çocuklarda 6-10
erişkinlerde 15 mg dır. 100 gr biftekte 7 mg- hindi etinde4-5 mg, karaciğerde 4
mg, balıkta 2,5 mg. Bir bardak sütte 1mg, bir tek istiridyede 10-13mg çinko
vardır.
Buna göre günlük
diyetimizde yeteri kadar hatta fazla fazla çinko alabilmekteyiz.
Diyet dışı fazla alınımının bazı bünyelerde kusma, bulantı,
ishal, karın krampları yaptığı bildirilsede; genellikle fazla alınımının pek
yan etkisi olmadığı için ki tıbbi kullanımı çok fazla olmaktadır.
GEREKLİ MİDİR?
GEREKLİ MİDİR?
Birde kişinin serum bakır seviyesinin düşüklüğünde veya
serum bakır seviyesi sınırda olanlara ek olarak çinko alımı hiç bir şekilde önerilmez. (Klevay
1975)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder