GÜNÜMÜZ TIP UYGULAMALARINA ELEŞTİREL
BAKIŞ
Günümüzde değişen tıp uygulamalarının geçmişinde bir dahili,
bir de operasyon gerektiren (cerrahi) branşlar mevcuttur.
Herkesinde sağlık sorunları için başvurduğu tek bir doktoru
vardı.
Günümüze kadar doktorlar önce hastalarının şikayetlerini
uzun, uzun dinler, sonra dikkatlice
tepeden tırnağa muayene eder. Gözle,elle yoklayarak kulakla dinleyerek değerli
doneleri toplar; kesin tanı içinde bazen
laboratuardan yardım isterdi.
Doktor işini bir zenaatkar gibi değil; çünkü zenaatkar aynı
işi aynı koşullarda tıpatıp aynını yaparak tekrarlayandır. Bir sanatkar gibi
yapardı. Sanatkarsa işini yaparken; düşünce ve becerilerini duygu ile
birleştiren kişi idi.
Doktor; Ruhla bedenin
bir bütün olduğunu hiç aklından çıkarmadan bilgi ve becerisine duygularınıda ekleyerek hastasına, onun
ruhuna ve tüm dokularına gösterdiği
yüksek saygı ve şefkatle klasik tıptan ayrılmadan kendine özgü metotlarla
tanısını kor ve tedavisini düzenlerdi. Hasta da doktoruna aynı yüksek saygı ile
bağlı kalır ve tedaviyi birlikte sürdürürlerdi.
Teknoloji bu günün modern tıbbına inkar edilemez katkılar
yaptı. Fakat gelişen teknoloji ile doktorluk sanatı zenaat gibi uygulanıp insan
bedeni ruhtan ayrı düşünülmeye başlandı.
Birçok doktor hastasını ve onun sorunlarını uzun, uzun
dinlemeden bırakın detaylı muayeneyi ona elini dahi sürmeden laboratuvarlara,
görüntüleme merkezlerine gönderir oldu.
Hastalık yok hasta
vardır. Her hastalık her kişide farklı seyredebilir düşüncesi yok sayılıp, hastalar laboratuvar verileri
ile tedaviye alınır oldu.
Bu durumu oluşturan etkenlerden
birincisi Amerika da başlayan bizde de yeni, yeni filizlenen doktorun
özgürce düşünme ve davranışını kısıtlayan defans
tıbbı dediğimiz tüm sorumluluğu yüklenen kişi olması gereken doktorun
sorumluluktan kaçması olayıdır ki. Bu da; iyi bir sorgulama, dikkatli bir
muayene ile kolay çözümlenebilecek bir hastalıkta bile sorumluluğu paylaşmak
veya sorumluluk yüklenmemek adına çok detaylı, belki de gereksiz incelemelerle hem zaman hem
de çok para harcanması demekti.
Laboratuvar tetkiklerinin hasta tedavisinde önceliği alması
bu talebe cevap vermek için sermayenin devreye girmesi tıbbın endüstirileşmesine yol açtı bu da ikinci etken oldu.
Ard arda açılan özel sağlık kurumları talebe cevap vermek
için cihazlarla donatıldı. Yapılan geniş tetkikler sonucu hasta kendisine
gösterilen ilgiden hoşnut doktor işini teknolojiye yüklediği için rahat özel
kuruluşlar cihazların amortismanının sağlanması ve para girdisinin artmasından mutlu
oldular.
Üçüncü etken tıp
eğitiminde optimal koşulların sağlanamamasından kaynaklanıyordu.
Doktorluk; usta, çırak işi olarak tanımlanan; bilgi, yetenek
ve deneyim gerektiren bir meslektir. Ve bu mesleğe; yeteneği olan kişilerin çok
iyi bir eğitimleriyle birlikte mesleğin ustalarının bilgi ve deneyimlerinin
kendilerine aktarılması ile kazanılır. Ne yazık ki tam gün yasası ustaların
deneyimlerini çıraklarına aktarmalarını engeller oldu.
Politik nedenlerle sayıları süratle çoğaltılmış tıp
fakültelerinin bu kadar çok sayıda donanımları yeterli öğretim kadrolarına
sahip olabilmeleri ve tıp eğitiminin istenilen düzeyde sürdürebilmesi
şüphelidir. Bu nedenle de tüm fakültelerden aynı standartlarda hekimlerin
yetişmesi gerçekleşememektedir.
Bu da hekimler arasında farklılıklara neden oldu.
Dördüncü etken .
Aşırı branşlaşmadır. Her bir ana branş küçük, küçük özel branşlara bölünmüştür.
Belirli bir konuda çok derinlemesine bilgi birikimleri olan
doktorlara tabii ki çok gereksinim vardır. Onlar genel tıp uzmanlığının yüksek
danışmanlarıdır. Ancak branş hekimliğinin birinci basamak hekimliği
gibi yorumlanması yanlıştır.
Ve de unutulmamalıdır ki tek bir organ veya sistem üzerinde
uzmanlaşmış bir hekim için o organ insan denen meçhul’ün yani puzzle’ın bir tek
parçasıdır. Oysa ki insan vücudu bir bütündür. Ancak tüm parçaları birlikte ele
alındığında sorunu anlaşılabilir ve puzzle tamamlanır. Çünkü tek parça
bütünden, bütünde o tek parçadan etkilenmektedir.
Aşırı branşlaşma genel tıp uzmanlarını da günlük şikayetler
dışındaki konularda ilgili uzmanına sevk ederim düşüncesi ile bilgi tazeleme
gereğiyle okumaktan araştırmaktan da uzaklaştırmıştır.
Sonuç:
·
Günümüzde doktorlar Amerika daki kadar olmasa da defans tıbbı uygulamakta.
·
Birçok hasta birinci basamakta klasik tıp
uzmanları yerine öncelikle branşlaşmış doktoru seçmekte.
·
Hastalar endüstirileşmiş tıbbın gerekli,
gereksiz yaptırdığı tetkiklerden hoşnut onlarsız tedavinin uygulanamayacağına
inanmakta.
·
Ülkemizdeki tıp eğitimi standart hekim
yetiştiremediği için bazı hastalar şanslı bazıları şanssız olmakta.
Belki arz talep dengesi içinde beklide devletin imkanları
ile hasta sahiplerinden fazla para talep edilmediğinden kimse şikayetçi
olmamakta.
Gerçek bu mu şüpheliyim.
İyi yetişmiş sağlam bilgi ve beceri sahibi tıbbi deontoloji
ve etik kurallara bağlı çalışkan tüm hekimlerimizi tenzih ederek; yüzlerce kötü örnekten sadece pediatride
gördüğümüz birkaçını sıralayacağım.
·
Bebek ve çocuklarımızın dörtte üçü reflu hastası,
yarısı süt allerjisi tanısı ile tedavide
·
En hafif öksürük ve hışıltılı solunumu olan
küçücük bebekler yüzlerinde maskeler, bronş açıcı veya kortizon solumakta.
·
Çocukların ateşi etkisizliği çoktan kanıtlanmış
buna karşın toksik olduğu bilinen ardışık tedavi ile düşürülmeye çalışılmakta
(art arda calpol+ibufen vs. verilerek)
·
Sık sık ve gereksiz boğaz kültürleri ile Beta
kabusu yaratılıp hiç gerekmediği halde taşıyıcılar tedaviye alınmakta (avirulan
olduklarını hesap etmeden)
·
1 yaşına kadar bebeklere sanki Tanrı buyruğuymuş
gibi şartlar çok gerektirdiği halde
dehidratasyona giresiye kadar damla su verilmemekte.
·
Yeni doğan bebeğe annesinin sütünün gelmesi
beklenmeden biberon dolusu yapay mama verilmekte. Vs.
vs. vs.
Bu örnekler
çok, çok çoğaltılabilir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder